ZEYTİN DALI OPERASYONU
 

TÜRKİYE AFRİN’ DE TERÖRE KARŞI EVRENSEL HUKUKU,

İNSANLIĞI SAVUNMAKTADIR.

 

Türkiye’ nin Afrin’ le başlattığı askeri harekât ülkemizin geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğu gibi terörün insanlığın düşmanı olduğu vurgusunu dünyaya bir kez daha hatırlatması açısından da hayati bir adımdır. Pkk/Pyd terör örgütüne, başta Abd olmak üzere bir takım devletlerce Deaş terör örgütüyle mücadele adı altında ciddi para ve silah desteği sağlanması terörizme destekten başka bir şey değildir. Terörizm mali finansmanını uyuşturucu insan kaçakçılığı gibi insanlık suçlarından sağlarken ne yazık ki bugün terörizm mali finansmanını başta abd olmak üzere medeni dünyadan karşılamaktadır.

 

Bu evrensel hukuk ve insanlık açısından kabul edilemez ve son derece tehlikeli bir tutumdur.

 

Amerika Birleşik Devletleri ve medeni dünya! Evrensel hukukla ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan temel hak ve hürriyetleri hiçe sayan hukuk tanımaz terör örgütlerini insanlığı yok etme pahasına bir takım çıkarları için kollarken Türkiye şartlar ne olursa olsun terörizmle savaşmaktadır.

 

Türkiye’ nin Kürtlere, Araplara ya da bir başkaca etnik unsurlara yönelen olumsuz bir yaklaşımı olduğunu söylemek yalan ve iftiradır. Bunun en canlı ispatı savaş ve terörden dolayı sığınmacı olarak Türkiye’ ye gelen 3.5 milyon insandır. Türkiye bugün dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesidir. Batılı ülkeler sınırlarını sığınmacılara kapatırken Türkiye sınırlarını sonuna kadar açmış sığınmacıları korumuş onlara sahip çıkmıştır. Gelen insanlara kim Kürt kim Arap kim Türkmen diye sormamıştır. Türkiye gelen insanların etnik kökenine bakmamış insan hakları temelinden ayrılmamıştır.

 

Türkiye BM sözleşmesinin 51. Maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanmaktadır. Ancak Zeytin dalı harekâtını meşru kılan hukuki dayanak sadece BM Sözleşmesinin 51. Maddesi değildir. Birleşmiş Milletler terörizmi “dünyamızı tehdit eden ve mutlaka mücadele edilmesi gereken küresel bir sorun olarak tanımlamaktadır” 2006 yılında üye ülkeler “Terörle mücadele stratejisi” üzerinde anlaşmış ve somut eylem planlarının temelleri belirlenmiştir. Bu stratejinin temelini terörizmle savaşmak oluşturmaktadır. Buna benzer pek çok uluslararası belgede terörizmle mücadele üye devletlerin ve insanlığının en görevi olduğu vurgusu yapılmıştır.

 

Türkiye Afrin’e yönelik askeri harekatla bir taraftan hem sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarını terörist saldırılara karşı korurken bir taraftan da Afrin’ de yaşayan halkın huzur ve güvenliğini sağlamayı yıllardır sığınmacı olarak yaşayan insanların vatanlarına dönüşlerini de kolaylaştırmayı amaçlamıştır.

 

Türkiye Afrin ’de insanlığı savunmaktadır.

 

Bu harekât Mehmetçiğin dediği gibi kızıl elmadır. İnsanlığın da kızıl elmasıdır.

 

Niğde Barosu olarak başta Abd olmak üzere terörizme destek mali ve silah desteği vererek evrensel hukuku yok eden insanlık suçu işleyen diğer devletleri şiddetle kınıyor Türkiye ’nin haklı ve milli davasını da sonuna kadar desteklediğimizi bildiriyoruz.

 

Türkiye’ nin terörizmle mücadeledeki haklı davasıyla ilgili olarak yazacağımız mektubu Birleşmiş Milletler başta olmak üzere dünyada ulaşabildiğimiz tüm barolara göndereceğimizi bildiriyoruz.

 

Allah Mehmetçiklerimiz başta olmak üzere bu kutsal davada görev alan yiğit insanları korusun ve yüceltsin.

 

Av. Hüseyin DEMİRBİLEK

Niğde Barosu Yönetim Kurulu Adına

Niğde Barosu Başkanı